23 Eylül 2009 Çarşamba

gezdim tozdum amman amman aman

bayram tatili kısa da olsa biraz dinlenip buralardan uzaklaşmaya, fazla elektiriği topraklamaya yardım etti.

oğluşumun hayatında ilk kez bili bililerle bu kadar yakın olduğu, horozun nasıl ses çıkardığını bizzat horozdan duyabildiği, su kaplumbağası, tavus kuşu gibi hayvanlar görebildiği, bol bol bisiklet binebildiği, sabah kahvaltılarında gün boyu etrafımızda dolanan bili bililerin yumurtalarını yediğimiz, yeni insanlar tanıdığımız, eşimin karanlıkta kucağında oğluşla yanartaşa çıkıp inerek (üstelik inişte bebiş uyuyordu) babalık sınavlarından birini verdiği, ne kadar çok yıldız olduğunu yeniden fark ettiğimiz, yıldızların altında şarabımızı paylaştığımız, deniz kenarında anlamsızca denize taş atıp biramızı yudumladığımız, gözlerimin narenciye, nar ve elma bahçelerine doyduğu, ailece mutlu olmanın ne olduğunu anladığımız 3 gün geçirdik.
kısaca yeni döneme başlarken gayet iyi geldi bu tatil. iy ki kaçtık yollara düşmüşüz.

kendimize not:
1. tatil kısaysa haritadaki kahverengi yollara sapmamak lazım.
2. olimpos tarafına gideceksek gölhisar, altınyayla, seki üzerinden finike ve elmalıya ulaşma fikri hiç de mantıklı değil, ya daha önce bi kez gittiğimiz gibi korkutelinden finike tarafına geçmek ya 2φ'nin iddia ettiği gibi sögütten elmalıya giden yola girmek ya da en temizi antalya üzerinden gitmek lazım.
3. altınyayla gerçekten şirin bi yere benziyor. vakit olursa biraz vakit geçirilebilir.
4. çooğğğk para olursa nerede kalacacağımız belli (burda reklamını yapmıcam tabi.)

2 yorum:

bu yazıyla ilgili diyecek bi şeyin varsa çekinme buyur, içine atma, hastalık bulursun sonra benden söylemesi: