22 Ağustos 2014 Cuma

Kütüphanelere güneş doğmuyor.

Hastası oldum toronto kütüphanelerinin. Evde ya da ofiste çalışmak ya da zaman geçirmek yerine kütüphanelere geliyorum. Fiziksel durumlarından çok etkilendim. Onun ötesinde yaşayan yerler oluşu çok hoşuma gitti. Cıvıl cıvıl, kıpır kıpır dopdolu.

21 Temmuz 2014 Pazartesi

kopan film

gece oglum su istedi. suyunu içti yatmaya giderken ben de kendime bir bardak su koydum salona doğru geçiyordum.
...
sonra o üç noktanın olduğu yerde film koptu. ne oldu hiç anlamadım. film yeniden başladığında yerdeki kırılmış bardağa bakıyordum, sandalyeye gövdemin üstü dayanmış kollarım aşağı sarkmış bir vaziyette. arada ne oldu? bunu düşünürken başımın arkasının alev alev yandığını hissediyorum.
yorgunum... kendimi yalnız ve mutsuz hissediyorum şu an.

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Ganada'nın daşı dopraa altın deyyola

En son bırrrrr diye yazmıştım 1,5 sene evveli.şimdi geldim bırrrr soğuk bi memlekete. Bu gün 10. gün. Yepyeni bi hayat... yazmalıyım unutmamak için.

14 Ocak 2013 Pazartesi

bırrrrrr!

hava soğuk. bense yaşlandıkça daha çok üşüyorum. ellerim buz gibi. kilotlu çorabı çıkarmıyorum hiç bi zaman. yatak çorabımı kilotlu çorapla değiştirdim. o derece yani. kansız mıyım neyim anlamadım. bi de kalkmış soğuk memlekete gidebilme çabasına giriyorum.

11 Ocak 2013 Cuma

tekrar deniyim, peki.

yandaki ev yıkıldı bugün. geçenlerde yanan ev.

benim canım sıkkın. verdiğim kilolardan 1,5u geri gelmiş. davet etmemiştim ama yüzsüz olan 1,5luk kısım. davetsizde gelebiliyo işte.
akşam 3 idiot'ı izledik. ağlamaktan helak oldum. nesine mi? filme değil hayatıma ağladım canım. babayla çatışma sahneleri, gerzek doğum sahnelerinde bittim resmen. hala başım ağrıyor.
canım sıkılır oldu buralarda. ondan her boka ağlayasım var sanırım. sabah yataktan kalkasım ondan yok. yaşayasım ondan yok. yarına doğum günü hediyesi almam lazım. almaya gidecek mecalim yok. yarın akşama tiyatro biletimiz var. gidesim yok ona da.


neyin bunalımındayım anlamadım gitti.

28 Aralık 2012 Cuma

your lack of planning is not my emergency


demekten dilimde tüy bitti. sağa sola yazdım anlamadılar. plansızlıkları yüzünden soğuduğum insanlar var. plansızlıkları kendilerine diyorum ama gene buluyo sonunda ortaya çıkan aksak şeyler.
pis gıcıklar.

20 Nisan 2012 Cuma

z-14 ten z-18'e

hemen panik oldunuz di mi? bu altın ne bulsa yemeye başladı. utancından yediklerini de yazamaz oldu dediniz. saklamayın biliyorum. ama kaygınız boşunaydı dostlar, romalılar ve civcivler. bendeniz buradayım. z-14 gübü gittiğim doktor şeker yüklemesi ve ultrason sonuçlarıma anlam veremezcesine baktı baktı. işin içinden çıkamadı. sonra bi diyetisyene yolladı. 15-20 gün sonra bi gel, 5-6 ay sonra bi daha bi gel dedi. türk doktorlarının bilgi çağında geldiği nokta bu mudur? buna inanmak istemedim. bu konuda arayışlarım sürecek merakta kalmayın. ama z-14 e kadar çok da sağlıklı gibi görünmese de dayandığı aksiyomlar açısından kilo vermemi sağlayan ve sağlamaya devam edecek olan diyeti bırakıp, diyetisyenin verdiği diyeti uygulamaya başladım. 1600 kalorilik bi diyet kendisi. klasik dengeli beslenme, hi aç kalmama gibi prensipler üzerine kurulu. 4. günündeyim. arada cozutmadım mı? cozuttum tabi. ama kendimi iyi hissediyorum diyebilirim.

hadi gelin köyümüze geri dönelim.

15 Nisan 2012 Pazar

z-12 ve z-13

internetten uzaktım bi 30 saat kadar. 2 günlük yazıcam şimdi. yazmaya utana utana yazıcam bi taraftan da. diyet yapalım dedik eşcaazla başladık. 13. günümüz şimdi. ancak bu 13 gün öyle bir 13 gündü ki. dikkat etmiyor olsam rahat 2 kilo alabilirdim. şöyle ki; 3 yakın doğum günü, içkili yemek, açık büfeli haftasonu tatilini barındıran bi 13 gün! mazaret üretme çabasında değilim yediklerim için ama gerçekten zor 13 gün yaşadım şahsen. haftasonu ne oldu derseniz:

z-12
s: peynir, sucuklu yumurta

Ö: salata, tavuk but

A: rosto, salata, keşkül



z-13

s: peynir, haşlanmış yumurta, domates, salatalık, zeytin

ö: haşlamamsı tavuk, salata

a: sade döner, salata. bitter çikolata

13 Nisan 2012 Cuma

z-11

asap bozukluğum var. açlık sinir yapıyor bünyede.


sabah: haşlanmış yumurta, peynir

öğle: ıspanak yemeği

akşam: çoban kavurma, salata

bitter çikolata [yemesem ölücem çünkü:(]


ara öğüsüz, meyvesiz, özensiz bi gün işte...

köpeksi pişmanlıklar

dün nasıl yedim o badem şekeri ve topi tanemmidir ne haltsa onu! gece kabuslar gördüm. o kadar susatmışlar ki beni. kaç kez uyanıp su içtim.
eşcazıma sinirliyim, bi daha böyle abur cuburlar almasın yeaa!

12 Nisan 2012 Perşembe

z-10 (kara perşembe)


çok güzel başlayan ve ilerleyen gün, okuldan 20.30 da çıkmamın eve 21 de gelmenin, masada badem şekeri ve topi tanem bulmanın ardından boka sardı.

yazmıyorum buraya. ama utanıyorum.

z-9

deliye hergün bayram misali hergün diyeti bozmak için onlarca sebebim var. ama bugünün durumu valla billa çok özel. oğluşumun doğum günü. 4 yıl önce anne olduğum gün bugün. ne yedim dirseniz:

sabah: peynirli omlet, peynir


öğle: kaşar ve çerez

akşam: boool salata, 8 cm uzunluğunda kıymalı kaşarlı pide, şalgam suyu

sonra: yarım dilim kreması sıyrılmış yaş pasta

uzun, yoğun ve yorucu bi gündü. öğle yemeğine çıkmadım. sabah yanıma aldığım kaşarlar ve ofiste 2-3 haftadır duran çerezi atıştırabildim ancak. akşamsa gerçekten kendimi tuttum denebilir. diyette olmasam rahat yediğim pidenin 5 katını yer, 2 bardak ayran içerdim. sonrasında koca bir dilim pasta ve yanına kurabiyeleri götürürdüm. şimdi bu yiyemediklerimin eksi haneme yazılarak hızla kilo vermeyi umup, uykuya dalıyorum.

son olarak: mutlu yıllar canım kuzum, hayatımın anlamı, bi tanem. iy ki doğdun.

10 Nisan 2012 Salı

z-8



bugün sersemleticiydi benim için. sabah şeker yüklemesi yapıldı. öğlen yarıma kadar aç kaldım. dengemi sarstı bu durum. yediklerimi de etkiledi elbette. neler yedim? aşağıda:

sabah: 75 gr glukoz

öğle: az dünden kalan mantarlı tavuk sote, peynirli börek
tahin pekmez 2 kaşık kadar

ara: 1 portakal, 1 karecik çikolata

akşam: ızgaramsı tavuk, bol salata, şalgam suyu


diyette çikolatanın tahin pekmezin işi ne? kendimi tutamadım yine:(((
yarın oğluşumun doğumgünü. nasıl kendimi tutucam bakalım?



yüküm şekerdir benim

şeker yüklemesi yapıldı bana ve eşcazıma. öğleye kadar hastanede aç, susuz bekledik. aralıklarla toplamda 8 tüp kan verdik bu süreçte. açlık vurdu tabi biraz. arada bi dışarı çıkmıştık. eşimin şekeri düştü, yığılıp düşmeden geri döndüğümüze şükrettim. ben de ilk kez şöyle bi şey yaşadım: sanki gögüs, göbek bölgem, dirseklerim, diz kapaklarımın arkası ıslakmış gibi hissettim. dizlerimde hafif bi titreme oldu sonra. garip hisler. allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin.

bir de ultrasonum var perşembeye. sonuçlarımı merakla bekliyorum.