25 Eylül 2009 Cuma

acı çekmek özgürlükse...


şu aralar öğlenleri yemekhanede, akşam evde yemeklere (özellikle çorbalara) bol bol pul biber atasım var. o acı tanelerin ağzımı tatlı tatlı (!) yakışı bana yaşadığımı hissettiriyo, bu da çok hoşuma gidiyo. yalnız acı biberin her halini sevmiyorum. örneğin pişmiş yeşil acı biber yemek borumu yakıyor ve sanırım mideme de zarar veriyor. sadece pul biber favorim.
bunun bi de gümrüğü var denir ya, işte o kısmı düşündürüyor. şimdilik bi sorun yaşamıyorum ama bu biber hareketinin sonunun pek iyiye gitmediğini hissediyorum. genetik olarak sülalemin Basurlulara dayandığı ve dahi benim hamilelikte 19 kilo alacak kadar (bi maşallah deyin) yediklerimi kısmadığım düşünülürse, sanırım yakın gelecekte bu hareketi bırakmam gerekecek.

neyse ilginç olan acının tatlı gelmesi. acı çekmekten zevk almanın bir boyutu bu sanırım.

4 yorum:

  1. iştah açıyor ama meret... Offf yapacaksın mantıyı, üzerine sarımsaklı yoğurt, üzerine de kızgın yağda kırmızı pul biber... Gece gece tööbik tööbiiik:)

    YanıtlaSil
  2. evet maalesef ama iyi tarafından bakmak lazım; metabolizmayı da hızlandırıyomuş :)

    YanıtlaSil
  3. hımm... ben bunu söyle yorarmısım anlamamazlıktan gelip: "iyi iyi hızlandırsın, daha çok yeriz işte. çok yakar,eksilenin yerine yenisini cabuk koyarız":P

    YanıtlaSil

bu yazıyla ilgili diyecek bi şeyin varsa çekinme buyur, içine atma, hastalık bulursun sonra benden söylemesi: